Sahip Olduğumuz En Büyük Nimetlerden Biri: Su

u, bir insan bedenini canlı tutabilmek için özel olarak yaratılmıştır. Bedenin her noktasını dolaşabilir, 100 trilyon hücrenin her birine besin taşır, oksijen ve enerji verir. Suyun sahip olduğu akışkanlık değeri, tüm bunları gerçekleştirebilmek için özel olarak belirlenmiştir. Bu özel yaratılış, Allah’ın üstün detay sanatıdır.

Yeryüzünün 3/4’ünü, insan bedeninin ise yaklaşık %70’ini su oluşturmaktadır. Su, insanın sahip olduğu her hücreye girer, içindeki her damarda dolaşabilir. 100 trilyon hücrenin her birine besin taşır, oksijen ve enerji verir. Su, yaşam için benzeri olmayan bir nimettir.

Bedenin hayatta kalabilmesi için vücudun her yerini dolaşabilme yeteneğindeki su, eğer şu an olduğundan daha akışkan olsaydı, canlıların yapıları suyun tahrip edici etkisi ile karşılaşacak ve buna pek uzun bir süre dayanamayacaklardı. Hassas moleküler yapıların su tarafından desteklenmesi mümkün olmayacak, canlı hücresinin son derece narin olan yapısı yaşamını sürdüremeyecekti. Eğer su şimdikinden daha az akışkan olsaydı, protein ve enzimler gibi makromoleküllerin ve küçük organellerin kontrollü hareketleri sona erecek, hücre bölünmesi imkansız hale gelecekti. Hücrenin tüm yaşamsal faaliyetleri fiili olarak donacaktı. Hücreler birer birer ölecek ve sonuçta organizma için de ölüm kaçınılmaz olacaktı.

En küçük bir molekülden okyanuslardaki balinalara kadar yeryüzündeki her şey suya muhtaç olarak yaratılmıştır. Su ise, tüm yeryüzü, canlılar, canlı bedeni ve bedenin içindeki en küçük moleküle kadar her şeye fayda getirebilmek için çok özel bir akışkanlık değeri ile var edilmiştir. İnsan bedenindeki hücrelere ulaşabilecek aynı özelliklerde bir başka sıvıyı üretmek günümüz teknolojisiyle mümkün olmamıştır.

Allah, insanın var etmeye gücünün yetmeyeceği muhteşem detayları, insan için büyük bir gereksinim haline getirmiş ve bolluk içinde ona ikram etmiştir. Bunun hikmetlerinden biri, düşünüp kavrayabilen insanlara Allah’ın kudretini hatırlatmak ve verdiği nimetlere şükretmelerini sağlamaktır. İnsanı yaşatan unsurlardan sadece bir tanesinin üzerinde düşünmek, bütün varlıklar üzerine hakim olan Allah’ın büyüklüğünü takdir edebilmek için başlıbaşına vesiledir.

Yorum bırakın