ALLAH’IN DETAY SANATI

İnsan, sadece bir kaç dakika için üzerinde yaşadığı dünyayı ve kendisine yaşam veren şeyleri dikkatlice düşündüğünde hayrete düşecektir. Devasa büyüklükte galaksiler barındıran bir boşlukta, uçsuz bucaksız büyüklükteki galaksilerden birinin içinde bulunan, yaşam için özel olarak var edilmiş bir gezegen üzerinde yaşamaktadır. Bu gezegen, yani Dünya, uçsuz bucaksız boşluğun içinde hiç durmadan dönmekte, evrendeki milyarlarca yıldızdan sadece biri olan Güneş, yine aynı boşluk içinde yeryüzüne ışınlar yollamakta, bu ışınlar sayesinde Dünya ısınmakta, besin döngüsü, su döngüsü, azot döngüsü gerçekleşmekte, insan; hayvan, bitki ve mikroorganizmalarla birlikte kendisine sağlanan sayısız sebep vesilesiyle yaşayabilmektedir. Milyonlarca, milyarlarca detay bir araya getirilmiş, en güzel ve en kusursuz şekli ile insana sunulmuştur. Kimisi insanın yaşaması için gereken ihtiyaçları karşılarken, kimisi de bir güzellik, bir nimet olarak ona ikram edilmiştir. Bu detayların her biri bir sanattır, bir yaratılış harikasıdır. Bazen bu detaylar o kadar hayatidir ki, olmamaları durumunda yaşam durur, Dünya ölü bir gezegen halini alır. İnsanın ise, bunların çok büyük bir bölümünü değil yoktan var etmeye, benzerlerini bile yapmaya gücü yetmez. Okumaya devam et

Yetenekli Karaciğer Hücreleri

 

Karaciğer hücrelerinin her biri yaklaşık 500 kadar değişik kimyasal işlem gerçekleştirme yeteneğine sahiptir. Vücudun dolaşım, sindirim, boşaltım gibi sistemlerinde gerçekleşen tüm faaliyetlerden haberdardırlar. Üstlendikleri bu görevler nedeniyle hücrelerin her birinde yoğun bir hareketlilik vardır ve bu hareketlilik durmaksızın devam eder.

Eğer herhangi bir sebeple karaciğerin bir kısmı hasar görür veya alınırsa, faaliyet aniden çeşitlenir. Artık hücrelerin yeni faaliyetleri “çoğalma”dır. Hücreler 500 ayrı görevi yerine getirirken, aynı zamanda çok yüksek bir hızla çoğalmaya da başlarlar. Bunun amacı, hasar gören karaciğeri tamamlamaktır. Karaciğer, hücrelerin bu olağanüstü yetenekleri nedeniyle vücutta kendisini yenileyebilen tek organdır. Karaciğer normal boyuta gelip tamamlandığında, hücreler aynı anda faaliyetlerini durdururlar. Okumaya devam et

Beyindeki Muhteşem Sinir Ağı Allah’ın Eşsiz Bir Eseridir

Dünyada aynı anda yüz milyonlarca telefon görüşmesi yapılabilir. Dünya çapındaki bu ağ, oldukça üstün ve kapsamlı bir ağdır. Bu gerçeğe karşın bu büyük ağ, tek bir insan beyni ile karşılaştırıldığında oldukça sıradan kalır. Tek bir insanın beyninin içinde ortalama 100.000.000.000 (yüz milyar) nöron (sinir hücresi) bulunmaktadır. Bu mükemmel ağı daha iyi anlamak için şu örneği verebiliriz: Beyindeki bu nöronlar, sahip oldukları uzantılardan uç uca eklenecek olursa, uzunlukları birkaç yüz bin kilometreyi bulmaktadır. Bilim adamlarının beyni, “evrendeki en büyük gizemlerden biri” olarak tanımlamasına neden olan en önemli unsurlardan bir tanesi, bu olağanüstü ağın varlığıdır.

İnsan beyninde yaklaşık 100 trilyon sinaps bulunur. Sinapslar, sinir hücrelerinde kimyasal geçişin gerçekleştiği yerlerdir. Vücuttaki herhangi bir hücre, sinapslar yoluyla, 1000 ayrı beyin hücresi ile bağlantı kurabilmektedir. Bu olağanüstü ağ sayesinde meydana gelen bilgi işlem hızı, gerçek anlamda hayret vericidir. Tek bir bit’lik bilgi, bir anda tam 100.000 nörona ulaşabilmektedir. Bu özelliği ile beyin, bilinen en hızlı bilgisayardan yüz binlerce kat daha hızlıdır. Böyle mükemmel bir eserin, aynı hız ve aynı özelliklere sahip bir benzerinin yapılması, IBM’in teknoloji müdürü Dr. Kerry Bernstein’ın ifadesiyle, mümkün gözükmemektedir.1

Böylesine kapsamlı bir ağı, küçücük bir alana sığdırmak ve onun katrilyonlarca bağlantı yapmasını ve bunu saliseler içinde başarmasını sağlamak elbette imkansızdır. Dünyadaki gelmiş geçmiş tüm insanların sahip olduğu bu muhteşem sistemi yoktan var etmek için insanın yapabileceği hiçbir şey yoktur. Beyin, insanların bu gerçeği görebilmesi için çok kapsamlı ve detaylı yaratılmış bir mucizedir. İnsanlara armağan edilmiş bu değerli hediyenin sahibi, çeşit çeşit nimetleri karşılıksız bağışlayan Yüce Allah’tır. Üstün yaratılış harikası beynin varlığı, Yüce Rabbimiz’in büyüklüğünü ve kudretini bir kez daha sergilemektedir.

Andolsun, Biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası olarak, savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik. Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak’ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne Yücedir. (Müminun Suresi, 12-14)

1. “Brain Teaches Computers A Lesson”, MSNBC.com, 6 Ağustos 2002
(Bit: Bir bigisayardaki en küçük bilgi (veri) parçacığına bit adı verilir.)

Kokuyu Algılayan Mükemmel Sistem

 

Derin bir nefes aldığınızda, bu nefes ile birlikte çok çeşitli şeylerin kokularını da aynı anda algılarsınız. İçtiğiniz kahvenin, içeride pişen yemeğin, vazoda duran çiçeğin ve dışarıdaki dumanlı havanın kokusunu aynı anda alır ama hepsini ayrı ayrı algılarsınız. Bunun sebebi, burnunuzun, aldığı kokuları 30 saniye içinde analiz edip değerlendirmesi ve bu sayede yaklaşık 3000 kokuyu birbirinden ayırt edecek kadar mükemmel bir kapasiteye sahip olmasıdır. Okumaya devam et

Hayranlık Uyandırıcı İnsan Gözündeki Mükemmel Detaylar

 

Elinizdeki kaleme sadece birkaç saniye için bakarken bile gözünüzde yüz milyarlarca işlem gerçekleşir. Gözünüze gelen ışık ışınları korneadan, gözbebeğinden ve ardından da mercekten geçer. Buradaki ışığa duyarlı hücreler, ışığı elektrik sinyallerine çevirir ve sinir uçlarına uyarı olarak gönderir. Retinaya ulaşan görüntü orijinaline göre başaşağı durumda ve ters taraftadır. Ancak beyin bunu yeniden yorumlayarak görüntünün düz olmasını sağlar. Her iki gözden de ayrı ayrı görüntüler, bakılan cisme ait tüm özellikleri toplar. Her iki gözden gelen bu görüntüleri beyin tek bir görüntü halinde birleştirir. Nesnenin biçimini, rengini belirler ve ne kadar uzaklıkta olduğunu saptar. Ve bütün bu işlemler, saniyenin yalnızca onda biri kadarlık kısa bir süre içinde gerçekleşir. Okumaya devam et

Beyindeki Üstün Nitelikli Sinir Hücreleri

Yaptığınız her hareket, düşündüğünüz, konuştuğunuz, hissettiğiniz her şey beyninizde oluşur. Beyninizde bunu sağlayan haberleşme ise beyne ait sinirler, yani nöronlar tarafından sağlanır.

Bir nöronun ortalama genişliği 10 mikrondur. (Bir mikron milimetrenin binde birine eşittir). Nöronlar o kadar ufaktırlar ki, ortalama boyutlardaki 50 tanesi bu cümlenin sonundaki nokta işaretinin içine sığabilir. Bir insan beyninde ortalama 100 milyar nöron vardır. Eğer bu 100 milyar nöronu her saniye birer tane olmak üzere saymak isteseydik, o zaman bütün bu sayım işlemi 3.171 yıl sürerdi. Eğer bu 10 mikronluk 100 milyar nöronu tek bir çizgi haline getirebilseydik, bu uzunluk tam 1000 kilometre olurdu. İnsan vücut ağırlığının yalnızca %2’sini kaplayan bir organda böylesine uzun bir iletişim ağının varlığı şüphesiz harikulade bir mucizedir.1 Okumaya devam et

Bir Çift Gözdeki Üstün Detaylar

 

elektrik akımı ilerlemeye başlar. Bu akım, 600 bin sinir arasından herhangi biri ile beyne iletilir. Akım iletildiğinde, siz de karşınızdaki satırları okumaya başlarsınız.
Göz, 600 bin sinirle beyne bağlanır. Aynı anda 1.5 milyon mesaj alıp bunları düzenler ve saatte 500 km’lik bir hızla beyne gönderir. Göz, Allah’ın üstün kudretinin ve gücünün en önemli tecellilerindendir.

Göz, 600 bin sinirle beyne bağlanır. Aynı anda 1.5 milyon mesaj alıp bunları düzenler ve saatte 500 km’lik hızla beyne gönderir. Tek bir noktaya baktığınızda, aslında birbirinden farklı yüzlerce detay görürsünüz. Göz, bunların hepsinden gelen mesajları ayırt eder, hepsini değerlendirir ve her birini beyne iletir. Elinizdeki kitap size oldukça yakınken, aynı anda arka planda gördüğünüz manzara oldukça uzaktır. Ama her birini aynı netlikte görürsünüz. Baktığınız yerdeki tek bir detay bile ihmal edilmez, tek bir nokta bile bulanık değildir. Karşınızdaki manzara ne kadar fazla detay içerirse içersin, o manzara içinde hareket eden küçük bir karıncanın bile görüntüsü beyninize mutlaka ulaşır.  Okumaya devam et

Sahip Olduğumuz En Büyük Nimetlerden Biri: Su

u, bir insan bedenini canlı tutabilmek için özel olarak yaratılmıştır. Bedenin her noktasını dolaşabilir, 100 trilyon hücrenin her birine besin taşır, oksijen ve enerji verir. Suyun sahip olduğu akışkanlık değeri, tüm bunları gerçekleştirebilmek için özel olarak belirlenmiştir. Bu özel yaratılış, Allah’ın üstün detay sanatıdır.

Yeryüzünün 3/4’ünü, insan bedeninin ise yaklaşık %70’ini su oluşturmaktadır. Su, insanın sahip olduğu her hücreye girer, içindeki her damarda dolaşabilir. 100 trilyon hücrenin her birine besin taşır, oksijen ve enerji verir. Su, yaşam için benzeri olmayan bir nimettir.

Bedenin hayatta kalabilmesi için vücudun her yerini dolaşabilme yeteneğindeki su, eğer şu an olduğundan daha akışkan olsaydı, canlıların yapıları suyun tahrip edici etkisi ile karşılaşacak ve buna pek uzun bir süre dayanamayacaklardı. Hassas moleküler yapıların su tarafından desteklenmesi mümkün olmayacak, canlı hücresinin son derece narin olan yapısı yaşamını sürdüremeyecekti. Eğer su şimdikinden daha az akışkan olsaydı, protein ve enzimler gibi makromoleküllerin ve küçük organellerin kontrollü hareketleri sona erecek, hücre bölünmesi imkansız hale gelecekti. Hücrenin tüm yaşamsal faaliyetleri fiili olarak donacaktı. Hücreler birer birer ölecek ve sonuçta organizma için de ölüm kaçınılmaz olacaktı. Okumaya devam et

İnsan Beyni ve Sahip Olduğu Üstün Enerji

Beyin, loş bir lambayı aydınlatacak kadar enerji kullanmaktadır. Beyinde hafızaya kaydedilen her an, 100 milyar sinirin saatte 400 km hızla yaptığı 1000-500.000 arasındaki bağlantı vesilesiyledir. Bu müthiş iletişim, bunların tümünü yaratan Alllah’ın denetimindedir.

Beyin, yaklaşık olarak %80 su, %10 yağ ve %8 proteinlerden meydana gelir. Geri kalan bölümünü ise, karbonhidrat, tuz ve diğer mineraller oluşturmaktadır. Beyindeki her sinir, elektrokimyasal sinyaller alarak işler. Sinir ağları, çok sayıdaki bağlantılarını zayıflatarak veya güçlendirerek anıları saklarlar. Ve bunun sonucunda da hafıza oluşur. Alışılmadık durumlarla karşılaşılması, örneğin ilk defa bakılan bir portre, hücrelerin kendi aralarında farklı düzenlemelere girmelerine neden olur. İlgili sinirler aniden bağlantılarını güçlendirir ve karşılaşılan durumu tanımlamaya çalışırlar. Kaydedilen veriler, ikinci deneyimde, işlemin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar. Dolayısıyla aynı portreye ikinci defa bakıldığında portre artık tanıdık gelecektir. Yaşam boyu tekrarlanan işlemler, genel bir görüntü olarak beyinde saklanır. Beyinde hafızaya kaydedilen her an, 100 milyar sinirin saatte 400 km hızla yaptığı 1000-500.000 arasındaki bağlantı vesilesiyledir. Okumaya devam et

Bize Nimet Olarak Verilmiş Hayranlık Uyandırıcı Bir Detay: Deri

Bize düzgün bir görüntü veren, bedenimizin içinde süren olağanüstü hareketliliği gizleyen ve dış dünya ile bağlantımızı sağlayan en önemli duyulardan birini, “hissetmeyi” sağlayan kusursuz bir kılıftır deri. İçinde algılayıcı sinirler, dolaşım kanalları, havalandırma sistemleri, ısı ve nem ayarlayıcıları gibi sayısız faktör görev yapar. Deri; hem sağlam, hem de esnektir. Bir başka deyişle, bir arada olması neredeyse mümkün olmayan iki özelliğe birlikte sahiptir. Okumaya devam et